Cevat Akkanat: Efendim

Efendim

kırılgan bir kalbi vardır 
tekerlekli sandalyesi olanın 
kuvvetli pazıları 
ve amansız bir aşkı 

bir aklım bir kalemim 
gözlerim vardır benim 

yıkılmıştır gönül barkı 
kelepçeler takılmıştır 
ne eli var ne de kolu 
dönmez insanımın çarkı 

mürekkepler kanıdır 
kazır şair derisini 

uzun aşklar yaşayacak 
kanatlanacak keklikleri 
çoğalacak gökyüzleri 
sandalyede yürüyenin 

benim uçurtmam ki 
nasıl uçuracak beni 

gün yüzleri gün yüzleri 
kovarken geceleri 
doğan günün aydınlığı 
çehresinde o cevherin 

akıyor ya sandalyeli 
ırmaklara doğru öyle 

bulanmadan çamurlara 
kurtuluşa dirilişe 
iklimlerin iklimine 
varacağız diyenlere 

şair sunacak ruhunu 
sunacağım ben de 

ah efendim ah efendim 
çömeleyim de önüme 
özgürlüğe açan çiçek 
açsın bizim kalbimizde 

deyip vardım efendime 
eşsizlikler güzeline 

başladı sonra tamirat 
en başından hayatın 
sarsılıp kalkıp yerinden 
durdu besmele ile yine 

şair dedim dedi he 
efsaneden bir silkiniş 

sarıldındı efendim 
kucaklaştın bin birlerle 
zincir zincir 
geçen işi 

çınlattıydı şarkımızı 
özgürlükler şairiyim 
çağlayanlar şairi 

dile gelecek sandalyem 
yüklenecek yokuşu da 
bir çırpıda aşıp seti 
girecek ta içimize 

kalbim kalbim sendeyim ben 
duru limanım ben 

tekerleklerin dönüşü 
tıp tıp edişin senin 
çetin üşümelerin 
bir kuytuda yitmek için 

şair gelecek buraya 
aşka sözler mi biçecek 

evet diyor aynen diyor 
sandalyeyi yürütüyor 
pazıları güçlü olan 
bileniyor savaşına 

savaş dedin efendim sen 
yengi dedin efendim sen 

savaş dedin yengi dedin efendim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder